Sanatsal faaliyetimiz için Yankı bisikletiyle gidip parktan kuru söğüt dalları topladı. Birlikte kuru dallardan çelenk yaptık. O sırada Yankı biraz parkta tırmanma duvarına tırmandı ve sallandı. Dönüşte bisikleti ben taşırken o da, daha sonra kapı süsüne dönüşecek olan çelengi taşıdı.
Bu kısmı dışarıda yapmamız, hareketli bir aktivitenin sonunda sakin bir aktiviteye geçişimizi kolaylaştırdı.  (Aslında çelenk için dal toplamaya ve sarmaya bir gün önceden başlamıştık. Bugün üzerinde çalışıp, biraz daha kalınlaştırdık.)

Evde güzel müzik eşliğinde kraker ve bitki çaylı ikindi kahvaltısından sonra faaliyete başladık.
Ben ilk çiçeği ve bir iki gülü örnek olsun diye akşamdan yapmıştım.

İkinci çiçeği Yankı’yla beraber yaptık.

Çelenge taktık.

Sıra güllere geldi. Yankı gülleri kıvırdı. Hem sarma hem de alttan sıkıca bastırma gibi iki ince detayı başarıyla gerçekleştirdi. İnce motor becerilerini geliştiren, küçük kas gruplarını, parmaklarını çalıştıran, el göz koordinasyonunu sağlayan güzel bir çalışmaydı. Bazen sabrı taştı, yardım etmem gerekti.

Şekilleri kurabiye kalıplarıyla çizdik. Yankı kesti. İnce kas gruplarını geliştiren makasla kesme konusunda da ilerleme kaydediyor. (Yuvada makas kullandırıyorlar ama kartonu delerek şekil çıkartabileceği aktiviteler olsa daha da iyi olur. Onun için başka oyun fikirlerimiz var.)

Son dakikalarda artık dikkati iyice dağıldı 🙂 Çiçek yapımı ve yapıştırma yarım saat sürdü.

Bahçedeki saksının dibinde bir kurdele vardı, atmaya bile üşeniyorduk. Süsü asabilmek için ne uydursak diye düşünürken birdenbire aklımıza geldi ve işe yaradı. Tesadüf rengi de temamıza uygun kırmızıydı.

Ve kapı süsümüz hazır. (Kapı aralığından Angel bizi gözetliyor…)

Yankı bir çiçek daha yapmamı rica etti. Onu da eskiden karşı kapı komşumuz olan ama şimdi taşınan Eda’ya vermek istediğini söyledi. “Kızlar böyle şeyleri severler için!” dedi. (Onlar taşınmadan önce yaz geceleri Eda’yı da alıp, birlikte buna benzer çalışmalar (taş boyama, yünden pon pon adam, keçeden parmak kukla vb.) yaptığımızdan olabilir :))